文化

首页>文化>读书

土耳其欧凯教授再次翻译中国作家微型小说作品

  土耳其安卡拉大学欧凯教授在任大学汉学系主任时,曾经带领他的研究生一起翻译过冯骥才、凌鼎年、沈祖连等16位中国作家的微型小说作品,作为土耳其安卡拉大学的外国文学教材。目前欧凯教授任土耳其国际学术与文化研究基金会主席。最近,他又把凌鼎年的《一枚古钱币》与《三个和尚续篇》两篇微小说翻译成了土耳其语。

Bir Adet Eski Para(Kısa Roman)

Ling Dingnian

  Mingming’in büyükbabası Tayvan’dan, Gumiao kasabasına akrabalarını ziyaret için döndü. Bu da tam Mingming’in onuncu doğum gününe denk geldi. Büyükbabasu Mingming’e dedi ki: “Büyükbaban sana nasıl bir doğum günü hediyesi versin? İyice düşün bakalım, oyun konsolu mu, fotoğraf makinesi ya da başka bir şey mi istersin? Büyükbaban seni memnun etmek istiyor.”

  Mingming dedi ki: “Öğretmenimiz bize, ‘çocuklar başkalarından bir şey istemezler’ diye öğretti.” Büyükbaba, Mingming’in gözlerini kendi belinde takılı olan anahtarlığa takılı bronz paraya diktiğini farketti. Büyükbaba onun bakışından bir şeyler anladı. Parayı çıkarıp Mingming’e verdi ve dedi ki: “Mingming, büyükbaban bu eski metal parayı sana veriyor. Bunu çok iyi sakla. Bu para kötülükleri engeller. Çok eski tarihi bir eserdir. Bunu çok iyi koru, sakın kaybetme.”

  Mingming, büyükbabasına teşekkür etti. Bronz parayı sevgiyle okşadı ve elinden hiç bırakamadı. Bu eski bronz para, diğer sıradan bakır paralardan çok daha büyüktü. Ortasında kare bir delik vardı. Paranın bir yüzünde hiç bir yazı ve resim yoktu. Diğer yüzünde ise, Çince dört im bulunmaktaydı. Ne yazık ki Mingming, sadece “büyük (大)” yazısını okuyabiliyordu. Diğer üç imi henüz öğrenmemişti. Mingming okuyamıyordu ama bunun bir önemi yoktu. Önemli olan, böylesine büyük bronz paraya sahip olmaktı.

  Hangi çocuk böylesine büyük bir şeye kim sahipti ki? Mingming bunu düşününce, çok değerli bir şeye sahip olduğunu hissetti.

  Mingming büyük bir sevinçle arkadaşı Liangliang’ın evine gitti. Liangliang’ın kolleksiyonundaki eski paralarla karşılaştırmak istiyordu. Kimin parası daha büyük ve daha iyiydi? Tam o sırada Liangliang’ın babası içeri girdi. O, Mingming’in elindeki eski paranın üzerindeki, dört imden oluşan “Büyük Tang Hazinesi Koruma (大唐镇库)” yazısını görünce, gözlerini paraya dikti. Eski Hanedanlıkların Antik Sikkeleri Kataloğu (历代古钱图说)’unda bu parayı görmüştü. Bu paranın, değerli paralar içinde en değerlisi olduğunu biliyordu.

  Liangliang’ın babası Mingming’e şöyle dedi: “Mingming, senin bir amcan olarak, elindeki eski bronz parayı satın almak istiyorum, ne dersin?” Mingming hiç tereddüt etmeden cevap verdi. “Satmam.” “Öyleyse, değiş-tokuş yapalım, olur mu? Amcanın evindeki eski paralardan istediğini alabilirsin.” “Olmaz, büyükbabam bu parayı bana doğumgünü hediyesi olarak verdi, değiştiremem.”

  Gumiao kasabasında, “Büyük Tang Hazine Koruma (大唐镇库)” parasının bulunduğu haberi yayılarak, şehirdeki eski para kolleksiyoncularının ve eski para satıcılarının kulağına kadar geldi. Bunlardan birisi, Gumiao kasabasına kadar geldi. Yanında, “Xiao Ba Wang (小霸王)” adıyla bilenen bir oyun konsolu da getirdi. Bunu, Mingming’in elindeki eski parayla değiştirmeyi düşünüyordu.

  Mingming’in ağzından net bir cevap çıktı: “Değiştirmem.”

  Daha sonra, başka biri kaleyi içerden fethetmek için, dooğrudan Mingming’in ana-babasıyla görüştü ve giderek fiyatı artırdı. Mingming yine aynı cevabı verdi: “Satmam.” Bu parayı almaya kararlı gözüken bir eski para satıcısı Gumiao kasabasına üçüncü kez geldi. Bu sefer yanında 20 bin Yuan nakit para getirdi. Bu kadar çok paraya Mingming’in ana-babasının kalbini kazanacağına inanıyordu.

  Bu teklif Mingming’in ana-babasına çekici geldi. Elbette, 20 bin Yuan çok astronomik bir rakam değildi, ama karı-kocanın maaş ve ikramiyeleri ile 20 Yuan’i biriktirmeleri hiç de kolay değildi. 20 bin Yuan’i kabul ettiklerinde, “av tüfeği ile top değiştirmek”, aile için daha iyi olmayacak mı? Ayrıca, bu eski parayı ne kullanmak, ne de yemek mümkün değil. Hiç bir işe yaramadan öylece durur. Eski parayı 20 bin Yuan ile değiştimek daha gerçekci bir davranış olacaktı.

  Mingmin’in ana-babasının bu işe akılları yatınca, Mingming’i ikna etmeye çalıştılar. Mingming şöyle dedi: “Dinlemiyorum”, “dinlemiyorum”, “dinlemiyorum. Benim eski paramı 20 bin Yuan ile değiştirmeniz mümkün değil.” Eski para satıcısı, Mingming’in parayı az bulduğunu düşünerek, Mingming’in omuzlarına hafifçe vurarak dedi ki: “İyi çocuk, genç yaşta ticaret zekasına sahipsin. Bu kadar genç biri için gözün kara. Tamam. Ben fiyatı artıracağım. Haydi sen de bir fiyat söyle.”

  Mingming, kızgın ve soğuk bir tavırla dedi ki: “Bu, büyükbabamın bana doğumgünü hediyesi. Ben onu nasıl değiştirebilirim, nasıl satabilirim. Altından dağ ve gümüşten dağ verseniz de, değiştirmem ve satmam. Büyükbaba sevgisi parayla ölçülmez. Paha biçilmez, anlıyor musun?” eski para satıcısı o anda ne cevap vereceğini bilemedi. Mingming’in ana-babası da utandılar.

  Açıklamalar:

  1. Tong Qian (铜钱): Bronz para

  2. “Büyük Tang Hazine Koruma (Da Tang Chen Ku大唐镇库)”: Hazineyi, her türlü uğursuzluktan koruma parası. (Uğur Parası)

  3. “Av tüfeği ile top değiştirmek (鸟枪换炮)”: Kullanılmayan pahalı bir eşyayı, kullanışlı daha ucuz bir aletle değiştirmek anlamı taşıyan bir deyim.

  翻译者:土耳其安卡拉大学前汉学系主任欧凯教授,现任土耳其国际学术与文化研究基金会主席。

一枚古钱币 (微型小说)

凌鼎年

  明明的爷爷从台湾回到古庙镇探亲,恰好明明十岁生日。他对明明讲:“爷爷准备送样生日礼物给你。你想想看,是要游戏机还是照相机或者其他东西,爷爷一定满足你。”

  明明说:“老师讲小孩子不能要人家的东西。”

  爷爷发现明明的眼光在他裤腰钥匙串那枚铜钱上打转,心里似乎明白了什么。就取下那枚铜钱说:“明明,爷爷把这枚铜钱给你,这可以压邪,老鼻子年头了,属于文物,好好保存,不要弄丢了。”

  明明谢过爷爷,抚弄着那枚铜钱,爱不释手。

  这枚古铜钱比一般的铜钱要大得多,当中一方孔,一面无字无图案,一面有四个隶书,可惜明明只认识一个“大”字,其余三字还没教过,明明识不得,但这无关紧要,要紧的是明明拥有了这样一枚硕大无比的古铜钱。小朋友手中谁有比这更大的?仅此一点,就足以让明明宝贝得什么似的。

  明明兴匆匆来到亮亮家。他要与亮亮收藏的几枚古钱币比一比,到底谁的大,谁的好?亮亮的父亲正好进来,他一见明明这枚古钱币上的“大唐镇库”四个古朴的隶书,眼也直了。他只在《历代古钱图说》上见过介绍,知道这是枚珍品中的珍品。

  亮亮父亲对明明说:“明明,伯伯想买下你这枚钱币,怎么样?”

  “不卖!”明明一点余地也不给。“那么交换,可以不可以呢?伯伯家的钱币你尽管拿。”

  “不,这是爷爷给我的生日礼物,我不能换掉的。”……

  古庙镇发现“大唐镇库”珍稀古钱币的消息通过曲曲拐拐的渠道,传到了市里古钱币收藏者以及古钱币贩子耳朵里。有人专程寻访到古庙镇来,还带了“小霸王”游戏机,想以此换取明明手里的那枚古钱币。

  明明干干脆脆两个字:“不换!”

  后来有人直接找到明明爸爸妈妈攻堡垒,价钱越开越大。

  明明还是两个字:“不卖!”有个古钱币贩子已是第三次到古庙镇,一副志在必得的样子。这次他带了两万元现钞,他不信这么多钱打不动明明父母的心。

  明明父母确实动心了。两万元虽然不是天文数字,但凭他们夫妻俩正常的工资奖金收入,要积这两万元,谈何容易。有了这两万元,这个家岂不可以鸟枪换炮了?再说这古钱币不能用不能吃,放着也是放着,倒不如换了这两万元实实惠惠。

  主意已定,明明爸爸妈妈就来做明明工作。

  明明说:“不听不听不听。两万元换我这古钱币,没门!”

  钱币贩子以为明明嫌钱少,拍拍明明肩膀说:“好小子,有商业头脑。小小年纪,心就这么黑,有种!好,我愿再加点钱,你开个价。”

  明明气坏了,他冷冷地说:“这是爷爷给我的生日纪念品,我怎么能换掉卖掉,给金山银山也不能换不能卖。爷爷这份情是无价的。无价的你懂不懂?”

  古钱币贩子一时不知怎么回答才好。明明爸爸妈妈也面有羞色。

Üç Budist Rahip Öyküsünün Devamı (Kısa Roman)

Ling Dingnian

  Adı bilinmeyen bir dağda, yine adı bilinmeyen bir tapınak vardı. Bu tapınakta dört (Budist) rahip yaşamaktaydı. Onları kimseler tanımıyordu. Uzunca zaman gözlerden ırak yaşadılar. Günlerden bir gün Başrahip öldü. Başrahip ölünce; üç rahip, tapınağa kimin su taşıyacağı konusunu tartışmaya başladılar. Böylece, dünyadaki herkes bu tapınaktaki su taşınması olayını öğrenmiş oldu. Yıllarca, herkes bir tapınakta üç rahip yaşadığını biliyordu ama isimlerini bilmiyordu. Aslında onların isimleri vardı. Başrahip onlara; Shijia, Shiyi ve Shibing diye hitap ederdi.

  Üç rahibin adı duyulduktan sonra, herkes onları görmek için tapınağa akın etti. Herkes bu rahipleri kendi gözleriyle görmek istiyordu. O kadar çok tütsü satılıyordu ki, para saymaktan rahiplerin parmaklarına kramp girmeye başladı. Tütsü satmaya yetişemiyorlardı. Sonunda, yeni genç elemanlar almaya karar verdiler. Yeni rahipleri kim yönetecekti? Bu nedenle, öncelikle bir başrahip seçmeleri gerektiğine karar verdiler.

  Shijia dedi ki: “Üçümüz arasında kura çekelim.”

  Shiyi dedi ki: “Tütsü yakan temiz kalpli erkekler ve inançlı kadınlar oy versin.”

  Shibing ise şöyle konuştu: “Artık tapınaklara “Demokrasi” girmeli. Oy kullanalım ve Başrahibi biz üçümüz seçelim.”

  Shijia şöyle düşündü: Shiyi, tapınağa Shibing’den üç gün önce gelmişti. Shibing’den daha kıdemliydi. Aynı zamanda, çanı daha yüksek sesle çalıyor. Kutsal metinleri de Shibing’den daha iyi okuyor. Eğer oyumu Shiyi’ye verirsem, benim kazanma şansım kalmaz. O, Shibing’in Shiyi’yi seçeceğini tahmin ederek, oyunu Shibing’e verdi.

  Shiyi; Shijia’nın aklını okumuş gibi, hiç beklenmedik bir şekilde oyunu Shijia’dan bile zayıf olan Shibing’e verdi. Oylar sayıldığında, sadece Shibing'e verilen üç oy vardı. Bu durumda Shibing hiç tartışmasız Başrahip olarak seçildi.

  Shibing Başrahip olduktan sonra, şöyle bir duyuru yaptı: “Bugünden itibaren; Shijia ve Shiyi, tapınağa su taşımaktan sorumludur. Tütsü yakmaya gelen temiz kalpli erkekler ve inançlı kadınlar görsünler ki, bizim içecek suyumuz var. Artık biz üç rahibin içecek suyu olmadığını kim söyleyebilir ki?”

  Shijia ve Shiyi bu karara karşı çıktılar. Tapınağa yeni genç rahipler alınabileceğini ve onların su taşıyabileceğini ifade ettiler. “Bizim gibi iki kıdemli rahibin su taşıması, bizler için utanç verici olur” dediler.

  Shibing dedi ki: “Ben demokratik bir seçimle Başrahip oldum. Demek siz, bana karşı geliyorsunuz, su taşımak istemiyorsunuz. Bu kabul edilemez bir davranıştır. İsterseniz başka tapınaklara gider, özgür olabilirsiniz.” Shijia ve Shiyi söyleyecek söz bulamadılar.

  Böylece; “üç rahibin içecek suyu yok” deyimi değişmiş oldu.

  Açıklamalar:

  1. Rahip; Keşiş. Budist tapınaklarda görev yapan rahiplere “He Shang (和尚)” denilmektedir.

  2. Tapınaklar genelde yüksek dağların tepesine kurulur. Dağın çok aşağısına bulunan akarsudan su getirmek çok zorlu bir iştir. Tapınaklara su taşımak işine “Tiao Shui (挑水)” denmektedir.

  3. Burada isim yerine kullanılan “Shijia; Shiyi; Shibing (释甲; 释乙; 释丙)”, aslında kişi ismi değildir. Bunlar, isim yerine kullanılan sembollerdir.

  4. Tütsü yakmak: Budist tapınaklara dua etmeye gelenler, tütsü yakarlar. Yakılacak tütsüleri tapınaktan satın alırlar. Tapınaklar bu satışlardan gelir elde eder. Tütsü yakmak, Xiang Huo (香火) olarak ifade edilmektedir.

  翻译者:土耳其安卡拉大学前汉学系主任欧凯教授,现任土耳其国际学术与文化研究基金会主席。

三个和尚续篇(微小说)

凌鼎年

  无名山上有无名寺,无名寺原本四个和尚,即一个住持与三个和尚,多年来一直寂寂无名。不料住持圆寂后,三个和尚为挑水的事闹得满世界都知道了,但很多年来都只知道三个和尚,没有人知道他们的名字,其实三个和尚都有名字的。住持生前给他们起了名,一个叫释甲,一个叫释乙,一个叫释丙。

  三个和尚出名后,游客蜂拥而至,都想亲眼瞧一瞧这三个和尚,香火也就旺得数钱数到手抽筋。人手明显不够了,三个和尚决定招募点新和尚、小和尚。只是招募新和尚后,谁管他们啊,当务之急是先选一个住持。

  释甲说:我们三个抓阄吧。

  释乙说:让进香的善男信女投票。

  释丙说:寺庙也要讲民主,我们三个人投票。

  释甲想:释乙比释丙先进寺庙三天,按资历比释丙老,他撞钟也比释丙撞得响,念经也比释丙念得好,如果把票投给释乙,估计自己就没戏唱了。他猜测,释丙很可能也会选释乙。于是,他把票投给了释丙。

  没有料到释乙就像释甲肚子里的蛔虫,也把票投给了弱于释甲的释丙。等唱票时,唯释丙三票,他无可争辩地当上了住持。

  释丙当上住持后,当即宣布:从今天起,释甲与释乙负责挑水,给烧香的善男信女看看,谁说我们三个和尚没水喝?!

  释甲与释乙表示抗议,寺庙可以立马招募小和尚,让新来的和尚挑水嘛,如果让我们两个元老级的和尚挑水,那多没面子。

  释丙说:我是民主选举的住持,你俩不服,不愿挑水,可以还俗,也可以到其他寺庙,来去自由啊。

  释甲与释乙无话可说。

  三个和尚没水吃的局面终于改变了。

声明:本媒体部分图片、文章来源于网络,版权归原作者所有,如有侵权,请联系删除:025-84707368,广告合作:025-84708755。
12045
收藏
分享